Atletizmde her disiplinin sürat ile ilişkisi vardır. Bir başka deyişle alçak çıkış , sprint, sıçrama, atış veya tüm koşular hız ile gerçekleşir. Bu hızın zamanı ve şiddeti farklı olarak hazırlanabilir. Doğal olan disipline özel harekettir. Sporda sürat bir uyaran ya da sinyale en kısa zamanda reaksiyon gösterebilme yeteneğidir. Bir başka ifade ile farklı dirençlerle olabildiğince yüksek hızla uygulanan harekettir.
Hız en küçük zaman birimi içerisinde sprinterin en fazla mesafeyi kat etmesidir. Hız , adım uzunluğu ve adım frekansının uyumuna bağlıdır. Bunların korunabilmesi için kalça,diz ve ayak bileği eklemlerinin en üst düzeyde hareketlilik özelliklerini gelişim kazanması ve kas gruplarının istemler ölçüsünde kuvvet kazanmış olması gerekir. Sürat doğuştandır ve az geliştirilebilir.
Sürati etkileyen faktörler şunlardır ;
Kas kuvveti
Kas liflerinin viskozite yapısı (iç sürtünme)
Reaksiyon zamanı (kasların tepkisi)
Kasların kansantrksiyon (kasılma) hızı
Koordinasyon (beceri ve akıcılık)
Antropometrik özellikler (anatomik yapı)
Genel anaeorobik (oksijensiz solunum) dayanıklılık
Psikolojik güç ve sağlam sinir sistemi
A – 100 m Koşusu : 100 m koşu 4 kısımdan oluşur.
Çıkış
Toplanış
Fule (adım uzunluğu)
Varış
B – 200 m Koşusu : 100 m koşusun devamı niteliğinde olup , kişilerin maksimal oksijen kapasitesinin biraz daha fazla olması ve koşu tarzının daha yumuşak ve seri olması gerekir. İnatçılık ve dayanıklılık ön plana çıkar.
C – 400 m Koşusu : Sürat ve mukavemet ön planda olup en iyi sonuç her 100 m nin eşit zamanlarda koşulması ile alınır. Kasların ; rahat ve seri , solunumun ise ritmik olması şarttır. Kullanılan enerji sistemi aneorobik laktik asittir. Kaslarda Glikojen yakılarak yan ürün olarak laktik asit çıkar.
ORTA MESAFE KOŞULARI :
A – 800 m Koşusu : Bu mesafeye 3 unsur hakimdir.
Dayanıklılık
Sürat
Zeka
Adımları serbest uzunca ve yumuşaktır. Koşu tekniğinin kusursuz olması gerekir. Atlet rakiplerini kontrol altında tutmalı ve yapacağı ataklardan emin olmalı , kendisine bir atak yapıldığında buna , viraja kadar karşı koymalı tamamen taktik,zeka gerektyiren bir mesafedir.
B – 1500 m Koşusu : 800 metrenin devamı niteliğinde olup , kondüsyonel özellik koordinatif kabiliyet teknik beceri ve taktik kabiliyeti zorunlu kılar ayrıca , yüksek verime ulaşmada sürat ve dayanıklılığın seviyesi ve oluşum derecesinin önemi büyüktür.
BAYRAK KOŞULARI :
A – 4 x100 m Bayrak Koşusu : Bekleyen koşucu, bayrak değiştirme sahasının 20 m gerisinde çıkış pozisyonundadır. Arkadaşının hızını bildiği için durduğu yerin gerisine bir işaret koyar. Arkadaşı o işarete geldiğinde yumuşak ve dengeli olarak çıkış yapar. O hızı alana kadar arkadaşı ona yetişir. Seslenir , sesi duyan koşucu anlaşmış oldukları elini arkaya uzatır. Hız düşürülmeden bayrağı alır. Atletler her 100 metrenin her 10m öncesi ve sonrası bayrağı değiştirmek zorundadır. Çıkış yapan atlet bayrağı sağ eliyle taşır. İkinci atlet sol eli ile üçüncü atlet sağ ve dördüncü atlet sol eliyle alır ve taşır.
Taktik :
1 – 1. ve 4. koşucular 110-120 metre , 2. ve 3. koşucular 120-130 metre koşarlar. Dolayısıyla 2. ve 3. atletin mukavemeti iyi olmalıdır.
2 – İlk çıkış yapan atletin çıkış tekniği en iyi olandan seçilir.
3 – Son koşucunun en hızlı ve mücadeleci olmalıdır.
4 – 4 x 100 metrede 2 kavis olduğundan 1. ve 3. Atletlerin kısa boylu olması gerekmektedir.
B – 4 x400 m Bayrak Koşusu : Bayrak değiştirme alanı 20 m dir. Bunun 10 metresi 400 m çıkış çizgisi önünde , 10 metresi gerisindedir. 1. Koşucu bayrağı sağ elinde tutarak çıkış yapar. 2. ve 3. Koşucular bayrağı sol elleriyle aldıktan sonra sağ ele geçirirler. 400 metrede atletler yorgun geldiği için bayrak alanlar acele etmemelidir. 1. Koşucu 400m den az ; 2 ve 3. Koşucu 406 m ; 4. Koşucu 410 metre koşar.
Taktik :
1.atlet en zayıf olanı son atlet ise en süratli ve en mücadeleci ve süratte devamlılığı iyi olandan seçilir.
Atletizm Sporu Atlamalar Hakkında Bilgi
UZUN ATLAMA
İnsanın daha uzağa atlama hırsı ve arzusu insanlığın var oluşu kadar eskidir. Uzun atlamanın organizasyonu çok kolay olmakla birlikte teknik yönden basit olduğu söylenemez. Uzun atlamanın özünde gizli olan taraf, hareketin dış görünümünden olmayışıdır. Çünkü bu görünüm herkesçe gözlenebilir. Asıl nokta; iyi bir süratle bu sürati sıçramaya aktararak başarılı bir sıçrama yapabilmektir. Süratli hız alma koşusundan sonra, kazanılan sürat sıçrama ile birleştirilmez ise, sıçrama olayı istenilen şekilde olmaz ve uzun mesafeye de ulaşılmaz. Uzun atlamada kısa bir yaklaşma koşusu içerisinde olanaklı yüksek düzeyde bir ivmelenme ile kendisini gösterir. Buna karşın ivmelenme yetisi en az hız yitimini olanaklı kılan bir açıda gerçekleştiren etkili sıçrama ile birlikte birleştirilirse etkin yapı oluşturur. Bu açıdan üst düzey uzu atlayıcılar uzun boylu göreceli olarak da hafif, bunun yanında çok hızlı ve çabuk kuvvet yetisine sahip olmaları gerekmektedir.

UZUN ATLAMANIN BİYOMEKANİK OLARAK İNCELENMESİ
L1: Sıçrama anında sıçrama tahtasının önü ile, vücut ağırlık merkezinin izdüşümü arasında ki yatay mesafedir.
L2: Sporcunun havada iken kat ettiği mesafedir.
L3: Konma mesafesi, düşülen nokta ile topukların kuma değdiği noktalar arasındaki yatay mesafedir.
UZUN ATLAMA TEKNİKLERİ
1- Hız alma (yaklaşma) koşusu
2- Sıçrama
3- Uçuş
4- Konma
1- YAKLAŞMA KOŞUSU
- İvmelenme arasında maksimal hızın üretilmesi
- Son adımlar arasında sıçramaya hazırlık
- Ayak başparmağı ile sıçrama tahtası arasındaki mesafeyi en aza indirecek tamlık sağlamak
Uzun atlayıcının yaklaşma koşusu sırasında gereken 3 önemli görevi vardır.
1- Sıçrama sırasında etkili şekilde kullanabileceği kadar çok yatay hızı geliştirmek
2- Sıçrama için son birkaç adıma gelirken vücudunun pzisyonunu ayarlama
3- Sıçrama tahtasına doğru bir şekilde ayağını yerleştirmek
Uzun atlamada, atlanılan mesafeyi etkileyen en önemli öğelerden birisinin yaklaşma koşusu hızı olduğunu gözlenmiştir. Son 10m içindeki özellikle tahtaya giriş hızı (son üç adım) performansın belirgenidir. Atlayıcıların sprint koşusunun hareket ritmine sahip olması gerekmektedir. Bunlar ideal bir uzun atlayıcının karakteristik özellikleridir. Elit atlayıcılar 38-45m (20-25 adım), bayan atletler 30-35m mesafeyi (17-20 adım) yaklaşma koşusu mesafesi kullanmaktadır.
HIZ: yaklaşma koşusunun son 5m ortalama hızı sporcunun sıçrama hareketindeki ilk hızının göstergesi olarak belirtilmektedir.
Sporcunun hız alma koşusu 3 devrede ele alınır. Bu devreler atlayıcının özelliklere göre değişiklikler göstermesine rağmen genel olarak hız alma sahası 6+6+6 adımı şeklindedir.
6 ADIM 6 ADIM 6ADIM
Koşuya başlama ve süratlenme Maksimal sürate ulaşma Topuk taban Yuvarlanması
2- SIÇRAMA (TAKE OFF)
Sıçrama bölümü sıçrama ayağının yere dokunması, bacağın bükülmesi ve dizin gerilmesi olarak üç bölümde incelenir. Sıçramanın 1. bölümünde; ayağın basma tahtası ile yerin birleştiği nokta. Atlayıcının arka yatay düzlemi arasındaki açı 62-69 derece arasındadır. Yerle son temas arasında ön yatay düzlem ile aynı şekilde 71-80 dereceler arasında açılar ölçülmüştür. Sıçramada yerden çıkış açısının 20-22 derece olduğunu ve bu değerler aşıldığında yaklaşma hızı oranının arttığı, açının bu değerlerin altında ise, yerden kopuşta meydana getirilen kuvvetin oranının arttığı vurgulanmıştır. Sporcunun yerden kopuştaki önceki hızı, tahtaya yaklaşma koşusunda geliştirdiği hız ve yerden kopuşta hazırlıklarda hızdan etkilenmektedir. Bu açıdan en ideal kombinasyon koşarken sağlanan maksimal hız ile dikey hızın kombinasyonu sporcunun yerden kopuşta ihtiyaç duyduğu yerden kopuşta ihtiyaç duyduğu yerden kopuş açısını belirlemektir.
Sıçramadan sonra atlayıcı havadadır ve vücut ağırlık noktasının çizdiği hareket kavisi, kavisi kendi iradesinin dışındadır. Sıçrama bacağı ayağının ön hazırlığı yapılır. Yuvarlanma hareketi sırasında, sıçrama bacağı hafif bükülü, savurma bacağı ise geridedir. Bacakların karşı hareketi sırasında kollarda harekete iştirak eder. Bu bölümde önemli olan, gövdenin üst kısmına doğru tutup ileriye doğru bakmaktır. Sıçrama hareketi sıçrama bacağının ayak bileği ve dizinin gerilmesi ile başlar. Sıçramada ayağın yere konmasından yapılan hareketler vücudun doğru bir şekilde pozisyon almasına ve amortisazyon evresinde mekanik mekanizmanın çalışması için bir avantaj elde etmek içindir. Sıçrama ayağı tahtaya taban- ayar burnu şeklinde basmalıdır. Sıçrama ayağı tahtaya bastığı an sıçrama ayağının arka üst baldır ile arka alt baldır arasında kalan açı 140-155 derece arasında olmalıdır. Sıçrama tahtasındaki ayak topuğunun 40cm geride ve her iki bacak arasındaki açı 30 derece olmalıdır.
3- UÇUŞ
Uçuş analiz edildiğinde, atlayıcıların farklı teknikleri (Asılma- Adımlama-Karışık- Döngü ve Yelken) teknikleri kullandıkları görülür. Atlayıcı uçuş bölümünde istenmeyen öne doğru rotasyonu engellemek için bu farklı teknikleri denedikleri görülmektedir. Sıçramadan sonra meydana gelen rotasyonu azaltabilmek için gövdenin dik kol ve bacakların omuz ve kalça eklemlerinden hareketine gergin şekilde devam etmeleri gerekir. Uçuş sırasında yapılan tüm hareketler dengeyi korumaya ve iyi bir iniş hazırlığına yöneltir. Uçuş mesafesi atlayışta toplam mesafenin %85-90 ını kapsar.

Uçuş Sırasında Önemli Noktalar
- Uçma hareketinin ilk bölümünde, vücudun sıçrama sırasında aldığı pozisyon muhafaza edilmeli.
- Gövdenin üst kısmı aşağı yukarı doğru tutulmalı ve hatta çok hafif geriye götürülmesine dikkat edilmelidir.
- Sıçrama bacağını sıçrama sırasında binen yük, kazandığı yorgunluğu gidermek için, vücudun arkasında yumuşak ve rahat bırakılmasına özen gösterilmelidir.
- Kollar mümkün olduğu kadar uzaktan arka-geriye götürmelidir.
4- KONMA
Her iki bacağın bükülmeden ve mesafe kaybetmeyecek bir şekilde öne doğru uzatılarak gereği sağlanmalıdır. Ayak topuklarının yere dokunması ile diz eklemleri yumuşak şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu sırada gövdenin üst kısmını biraz doğrultarak kalçanın öne kalçanın öne doğru itilmesi sağlanmalı ve vücut ağırlığı dayanma noktalarına dağıtılmalıdır. Kalçanın yere dokunmadan önceki şekli muhafaza edilmelidir. Ayaklar aşağı yukarı aynı yükseklikte yere dokunmalıdır. Kanma sırasında eğer atlayıcılar kendilerini öne veya yanlara doğru itebilirlerse hareket doğru oluyor demektir. Kollar önce gövdenin arkasında ve alçakta olmalı, vücudun öne getirilmesine yardımcı olmasına dikkat edilmelidir. Konma hareketi tamamlandıktan sonra atlama havuzu önden terk edilmelidir.
UZUN ATLAMA TEKNİKLERİ
1- Adım alma
2- Adımlama
3- Asılma
4- Yelken
5- Döngü
1- ADIM ALMA TEKNİKLERİ
Bu teknik hem çok basit hem de diğer uzun atlama tekniklerinin temeli sayılmaktadır. 5-5.5m ye kadar uzun atlayanlar için ideal bir teknik olmakla birlikte, sürat ve sıçraması çok iyi olanlar, bu teknikle daha sonra adımlama tekniğine rahatlıkla geçiş yapılabilir.
Teknik: uçma sırasında savurma bacağı, diz ve ayak bileğinden dar açı yapacak şekilde bükülü olmalıdır. Ayak yere basmadan önce, alt bacak sıralama mesafesini uzatmak için öne doğru uzatılmalı, dizden gerilme olmamalıdır. Ayağın topuktan yer basması ile vücut ağırlık ayak tabanından ayak ucuna doğru aktarılmalıdır
2- ADIMLAMA
Uzun atlayıcılar tarafından en çok kullanılan tekniktir. Atlayıcılar havada 1.5-2.5 adım alarak koşunun devamını sağlar.
Teknik: Sıçrama ile savurma bacağının dizleri kuvvetli olarak karına doğru çekilir. Sıçrama bacağının ayak ucu basma tahtasını terk eder etmez savurma bacağı dizden bükülü olarak kalça gerisine götürülmeye başlanır. Kollarda aşağıdan ve arka-yukarıdan birbirine ters yönde çevrilerek, harekete katılır. Gövde devamlı diktir.sıçrama bacağı dizden bükülü olarak ileriye alınarak, önde kalça yüksekliğine kadar kaldırılır. Geride savurma bacağı, diğer bacağın yanına getirilirken , gövde kollarla birlikte bacaklar üzerine doğru bükülmeye başlanmalıdır. Bundan sonra konma hazırlıklarına geçilir.
3- KARIŞIK (ASILMA) TEKNİK
Bu teknik genellikle sıçrama tekniği bozuk olan uzun atlayıcılarla, sıçramada gövdeyi öne ve geri getirenler tercih eder. Asılma tekniğinde sıçramadan sonra, savurma dizden bükülü olarak ve yere paralel gelecek şekilde yukarıya kuvvetli kaldırılır. Bu sırada alt bacak aşağıya doğru sarkıtılmıştır.kısa uçmadan sonra, sıçrama bacağı gövdenin altında gergin duruma gelince, dizden bükülü olarak savurma bacağının yanına getirilir. Atlayıcı uçma sırasında adeta dizler üzerinde oturuş vaziyetindedir. Alt ve üst bacaklar arasında ki açı, aşağı yukarı 90 derece olmalıdır. Hareket baş kollar da katılarak vücut ağırlık noktasının öne alınmasına yardımcı olurlar. Kollar dirsekten hafif bükülü arka- yukarıya kavis yaptırılarak baş yüksekliğine kadar kaldırılır.
Atletizm Sporu Atmalar Hakkında Bilgi
Disk atma
Atletizm sporu atmalar branşından, bir diskin bir daire içerisinden belli bir açı ile saha boyunca atılmasına göre yapılan spordur. İki tip disk vardır. 1 ve 2 kg’lık olup yapısalAtletizm sporu atmalar branşından, bir diskin bir daire içerisinden belli bir açı ile saha boyunca atılmasına göre yapılan spordur. İki tip disk vardır. 1 ve 2 kg’lık olup yapısal şeklinden dolayı disk adını almıştır. Dört atma dalından biridir. 74 metre 8 cm ile dünya rekoru alman Jurgen Schultz a aittir
Çekiç atma
Çekiç atma, atletizmdeki atma branşlarından biridir. Diğer atmalı sporlar gibi amaç kurallar içinde çekiç olarak anılan malzemeyi olabildiği kadar uzağa atmaktır.
Çekiç atmada kullanılan malzeme, bir tele bağlı çelikten ufak bir toptur. Telin uzunluğu en fazla 1.22 m.’dir. Çekiç kelimesinin kullanılması eski zamanlarda gerçekten çekiçin
Çekiç atma, atletizmdeki atma branşlarından biridir. Diğer atmalı sporlar gibi amaç kurallar içinde çekiç olarak anılan malzemeyi olabildiği kadar uzağa atmaktır.
Çekiç atmada kullanılan malzeme, bir tele bağlı çelikten ufak bir toptur. Telin uzunluğu en fazla 1.22 m.’dir. Çekiç kelimesinin kullanılması eski zamanlarda gerçekten çekiçin fırlatılmasından dolayıdır. Halen İskoçya’daki Highland games gibi bazı festivallerde bu spor çekiçle yapılmaktadır.
Çekiç atma sporunun erkekler için Olimpiyat Oyunları’na girmesi 1900 yılında olmasına rağmen, bayanlar için IAAF 1995 yılında karar alana kadar resmi sporlar içinde yer almadı. Bayanlar çekiç atma ilk kez 2000 yılında Sidney’de düzenlenen Olimpiyatlar’da resmi sporlar arasına girdi.
Erkekler için çekiç atma Dünya Rekoru 86.74 m. derece ile, Yuriy Sedykh’e aittir. Sedykh rekoru 1986 yılında Almanya’nın Stuttgart kentinde düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda kırmıştır. Bayanlar için Dünya Rekoru ise, 15 Ağustos 2006 günü Tatyana Lysenko tarafından 77.80 m.’lik derece ile Estonya’nın Tallinn şehrinde kırılmıştır.
Ülkemizde ise bu sporun en büyük varisi Eşref Apak’tır.
Cirit atma
Cirit atma, atletizm dallarından biri olan spordur. Atletizmdeki atma sporlarından olan cirit atma, uzun ok / mızrak şeklindeki cirit diye anılan aletin belli kurallar çerçevesinde en uzağa Cirit atma, atletizm dallarından biri olan spordur. Atletizmdeki atma sporlarından olan cirit atma, uzun ok / mızrak şeklindeki cirit diye anılan aletin belli kurallar çerçevesinde en uzağa atma amaçlı spordır. Cirit; metal, fiberglas veya bazı durumlarda karbon fiber’den yapılır. Seyirciler ve görevliler için tehlikeli olabileceği için şartların sağlanmadığı turnuvalarda diğer atletizm dallarının aksine dışında yapılmadığı olmaktadır.

Gülle atma
Gülle atma, atletizmin atma sporları içinde yer alan bir spor branşıdır.
Ağır taşları kaldırıp fırlatma hareketinden doğmuştur. Bu dalda Uzmanlar, atletler içinde en iri ve en güçlü olanlarıdır. Gülle 2.1 metre çapındaki bir dairenin içinden, omuzdan gelen bir kol hareketiyle fırlatılır. Gülle atma, atletizmin atma sporları içinde yer alan bir spor branşıdır.
Ağır taşları kaldırıp fırlatma hareketinden doğmuştur. Bu dalda Uzmanlar, atletler içinde en iri ve en güçlü olanlarıdır. Gülle 2.1 metre çapındaki bir dairenin içinden, omuzdan gelen bir kol hareketiyle fırlatılır. Metalden yapılmış, top bişimindeki güllenin ağırlığı, erkekler için 7.26 kg, kadınlar için 4 kg olarak belirtilmiştir. Yanlızca erkeklerin yarıştığı çekiç atma 7.25 kg ağırlığında metal top kullanılır. Çekiç, bu topun bir tel parçasıyla elin kavrayacağı bir halkaya bağlanmasından oluşur. Atış, bir bölümü tel örgüyle çevrilmiş, 2.1 metre çapındaki bir çemberden yapılır. Bu dal, ingiliz köy sporlarında yer alan balyoz atma yarışlarından doğmuştur.